Kazanmak kadar temsil etmek de önemli! Yusuf Dikeç tüm dünyaya karakter ve duruş gösterdi: "Sadece bedeni ve silahı"
- Telegram
Her sporcunun hayalidir olimpiyatlara gidip başarı kazanmak ve ülkesini temsil etmek.
Biz Türkler başarmayı severiz fakat başarılı ve karakterli sporcuları daha çok severiz.
Ben bu yazıyı yazarken 10 metre havalı tabanca karışık kategorisinde gümüş, Okçuluk erkek takımımız ise bronz kazanmayı başardı.
Okçulukta, Mete Gazoz ile başlayan başarı serimiz bu olimpiyatlarda da devam ediyor ve devam edecek. Mete Gazoz, Ulaş Berkim Tümer, Abdullah Yıldırmış’dan oluşan okçuluk erkek takımımız tebrik ediyorum.
Burada bir konuya odaklanacağım tarihimizde ilk kez olimpiyatlarda atıcılıktan aldığımız başarıya.
Şevval İlayda Tarhan ve Yusuf Dikeç ile 10 metre havalı tabancı karışık kategorisinde gümüş madalya kazanmayı başardık.
Bu öyle bir başarı oldu ki tüm dünya bu başarıyı konuşmaya başladı. Bir sporcunun karakterini, duruşunu ortaya koyuşunu konuştular.
Kendinden emin duruşu ve rahatlığı… Diğer sporcular ekipman kullanarak atışları yaparken Yusuf Dikeç'in farklı ekipmanlar kullanmadan atış yapması tüm dünyada ilgi çekti.
Yabancı bir sosyal medya kullanıcı Yusuf Dikeç için şu ifadeleri kullandı;
"Türkiye, özel lensleri, göz kapağı veya kulak koruması olmayan 51 yaşındaki bir adamı göndererek gümüş madalya aldı.
Bu paylaşım milyonlarca beğeni aldı, milyonlarca kişi tarafından paylaşıldı ve yorumlandı.
Bir Japon sosyal medya hesabını Yusuf Dikeç için şu yorumu yaptı;
Türkiye'den Yusuf Dikeç, Paris Olimpiyatları 10 m karışık havalı tabanca müsabakasında gümüş madalya kazandı. Diğer sporcular titremeyi önleyen gözlük ve kulaklık takarak yarışırken o herhangi bir ekipman takmadı ve bir elini cebine koydu ve gümüş madalya kazandı. Sadece bedeni ve silahı ile
Bu duruş olimpiyatlarda sadece madalya kazanmanın değil aynı zamanda nasıl temsil ettiğinin ne kadar önemli olduğunun göstergesi oldu. Yusuf Dikeç ve Şevval İlayda Tarhan sadece madalya kazanmadılar aynı zamanda saygınlık kazandılar. Yusuf Dikeç denildiğinde madalyası değil duruşu hatırlanacak.
Sporcuların kazanmak için ne kadar işlerini kolaylaştıracak ekipman varsa kullanmaları, teknolojinin nimetlerinden en dibine kadar yararlanmaya çalışmaları hatta sırf kazanmak için yasaklı maddeleri tercih ettikleri şu zamanda Yusuf Dikeç başarının duruşla ve yürekle geldiğini gösterdi tüm dünyaya.
Olimpiyat ruhunu en güzel o taşıdı belki de… İnsan kendi gücünü gösterdi.
Yusuf Dikeç 51 yaşında… Aynı zamanda bir asker. Jandarma Astsubay Kıdemli Başçavuş, Türk Olimpiyat tarihinde dört kez Olimpiyat gören tek atıcı.
Uluslararası kariyeri başarılarla dolu olan milli atıcı, ikişer kez Dünya Şampiyonası ve Dünya Kupası'nda altın madalya kazanırken, Avrupa Şampiyonası'nda da altı şampiyonluk elde etti. Ayrıca üç de Akdeniz Oyunları madalyası kazandı.
Yusuf Dikeç’in Olimpiyat resmi sayfasında yer alan hayat felsefesi ise;
“Başarı, elleriniz cebinizdeyken gelmez.”
O başarıyı çok istedi. Çabaladı ve kazandı. Onun ekipmanı kendisiydi. Elleri cebinde dengesini sağladı, silahını aldı ve atışına odaklandı. Şevval İlayda Tarhan ile birlikte tarih yazdı.
Bu arada sosyal medyadan gelen yorumlar çok güzel ve komikti bunun altını çizmeden edemeyeceğim
Hitman, John Wick, Yerli Lorne Malvo… Birçok benzetmeye yapıldı kendisine hak etti.